
Gazete yönetiminin itiraz etmedi?i bilgilere göre, “Mutlu yanda? olsayd?” ba?l?kl? yaz? gazetenin K?br?s bask?s?nda yer ald?ktan sonra Il?cak’?n kö?esinden ç?kart?ld?.
Buna mukabil benzer bir ele?tiride bulunan H?ncal Uluç’un yaz?s?n?n yay?mlanmas?, Il?cak’?n yaz?s?n?n, içerdi?i “yanda?” sözcü?ü nedeniyle sansürlenmi? olabilece?ini akla getiriyor. Benim tahminim böyle; tutar ya da tutmaz hiç önemli de?il. (Bu parantez içi ilaveyi, yaz?y? gazeteye gönderdikten sonra yap?yorum: Erdal ?afak yazd?; öyleymi?.)
Benim as?l derdim, bu tats?z geli?menin sa?lad??? güncellik duygusundan hareketle, Türk medyas?n?n görüp görece?i en büyük yazar sansürünü bir defa daha dikkatlerinize sunmak... “Bir defa daha” diyorum, çünkü gazetemizin ilk aylar?nda bir vesileyle bu hikâyeyi anlatm??t?m. Fakat o zamanlar Taraf’?n sat??? 10 bin civar?ndayd?, yani 40 bine yak?n okurun bu harikulade hikâyeden haberi yok.
?lk 10 binden bu tekrar için özür dilemeyece?im, çünkü biliyorsunuz, ben tekrar?n ve haf?za tazelemenin önemine inanan bir gazeteciyim.
Patron a?k?na militan gazetecilik...
Türk bas?n? 2001 y?l?n?n haziran ay?na Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tart??malar?yla girdi. Do?an grubu gazeteleri yasan?n ç?kmas? için militanca bir çaba sürdürüyordu. Fakat o s?rada Milliyet, militanl?k yar???nda Hürriyet’e toz yutturan bir performans sergiliyordu.
Nihayet tasar?n?n TBMM’de kanunla?aca?? ya da reddedilece?i 7 haziran günü geldi çatt?. O s?ralarda yay?nda olan Medyakronik sitesi, gazetenin içinden ald??? bir istihbarat? o gün ?u ?ekilde duyurdu okurlar?na:
“Milliyet yönetimi, dün sabah saatlerinde, bugün (7 haziran) yay?mlanacak gazete için kaleme al?nan baz? yaz?lara yasak koydu?unu aç?klad?. Mehmet Y?lmaz, Sadettin Tantan lehine ve ANAP yönetimi aleyhine yaz?lar? tek tek ay?klad? ve baz? ta?ra illerine giden gazeteler öyle bas?ld?. Sabaha kar?? (bir rivayete göre RTÜK tasar?s?n?n Meclis’te kabulünden sonra) yaz?lar?n gazeteye konmas?na karar verildi. Yaz?lar? sansürlenen kö?e yazarlar? ?unlard?: Hasan Cemal, Melih A??k, Meral Tamer, Derya Sazak, Meliha Okur...”
O günlerde, kendisi de bir ANAP’l? olsa da bir gün önce istifa eden ?çi?leri Bakan? Sadettin Tantan’la genel ba?kan Mesut Y?lmaz aras?nda büyük bir husumet ve iktidar çat??mas? vard?. Milliyet’in yay?n yönetmeni, RTÜK oylamas?nda tavr? belirleyici olacak Mesut Y?lmaz’? k?zd?rmamak için gazetede böyle bir operasyona gitmi?ti.
Milliyet’in 7 Haziran 2001 tarihli nüshas? K?br?s’a ve yurtd???na böylece gitmi?, fakat ak?am saatlerinde muhtemelen meselenin ortaya ç?kma ihtimalinden duyulan korku nedeniyle “tasarruf” geri al?nm??, gazetenin yurtiçi bask?lar? “ay?ps?z” olarak gerçekle?tirilmi?ti.
O günlerde Mehmet Y?lmaz, “En güvenilir gazete, Milliyet” reklâm? için televizyon ekranlar?ndan inmiyordu... 18 haziranda da, be? yazara sansürle birlikte dü?ünüldü?ünde parodi duygusu uyand?ran ?u cümleyi sarf etmi?ti: “Seçkin yazarlar?m?z?n yorumlar?, Türkiye’nin dü?ünsel ufuklar?na bir referans olacak...”
Hadise büyüyor
Milliyet yönetimi haberi yalanlamad?, Medyakronik de konuyu kapatt?. Fakat Yeni ?afak gazetesi yazar? Taha K?vanç “Türk bas?n?nda ilk oldu?una inand???, bu nedenle epeyce tedirginlik duydu?u” meseleye el at?nca i?ler de?i?ti. Art?k, hadiseyi sessizce geçi?tirmenin imkân? kalmam??t?. Mehmet Y?lmaz, Taha K?vanç’a gönderdi?i mektupta, iddian?n “tümüyle yalan ve hayal ürünü” oldu?unu yazd?:
“Yaz?n?zda (Kulis, 21 Haziran 2001) benden bir aç?klama bekledi?inizi söylemi?siniz. Söz konusu iddia tümüyle yalan ve hayal ürünüdür. (...) Milliyet’in ne ta?ra bask?lar?nda ne de ?ehir bask?lar?nda böyle bir sansür uygulamas? yap?lmad?.”
Mehmet Y?lmaz’?n bu aç?klamas?ndan sonra Medyakronik, Milliyet’in 7 haziran tarihli say?s?n?n yurtd??? bask?s?yla yurtiçi bask?s?n? kar??la?t?rmal? olarak gösteren Milliyet kupürlerini yay?mlad?. (Yay?n yönetmeninin iddial? tekzibi, muhtemelen “Bu güne kadar kupürleri yay?mlamad?klar?na göre, ellerinde yok” dü?üncesine dayan?yordu.)
Taha K?vanç, kupürlerin yay?m?ndan sonra konuya art?k bizzat Ayd?n Do?an’?n el atmas? gerekti?ini yazd?ysa da, “patronaj”dan hiçbir ses gelmedi.
Peki, yaz?lar?na sansür uygulanan yazarlar, onlar ne yapm??t?? Aralar?nda “hay?r, benim ba??ma böyle bir i? gelmedi” diyen yoktu, hatta biri, Hasan Cemal, 12 temmuz tarihli yaz?s?n?n sonuna ekledi?i “dip not”ta olay?n aynen Medyakronik’in yazd??? gibi oldu?unu kabul ediyordu dolayl? olarak:
“Bu kö?ede, ‘Yolsuzlukla mücadelede inand?r?c? olmak’ ba?l???n? ta??yan 7 Haziran 2001 tarihli bir yaz?m yer ald?. Bu yaz?m bu kö?ede aynen yaz?ld??? gibi ç?kt?. Hiçbir de?i?ikli?e u?ramad?. Herhangi bir sansüre tâbi olmaks?z?n bütün Türkiye’de ç?kt?. Ancak, gazetemizin toplam 500 olan K?br?s bask?s?nda bu yaz?m yer almad?. Bu da gazetemizin yönetimini ilgilendiren bir konudur. Bir süredir bu yaz?mla ilgili olarak baz? çevrelerde yap?lan ‘sansür spekülasyonlar?’na son vermek için böyle bir aç?klama gere?ini duydum. HC.”
??te böyle... Yani ?öyle: Genel yay?n yönetmeni olarak birlikte çal??t???n?z çok say?da insan karar?n?z? ve uygulaman?z? biliyor ve buna ra?men siz oraya buraya ‘tümüyle yaland?r, böyle bir ?ey olmam??t?r’ diye aç?klamalar gönderiyorsunuz...
Gönderiyorsunuz ve o insanlarla her gün yüz yüze gelmeye devam ediyorsunuz... Türk bas?n? böyle bir yer i?te...
Kimbilir, belki de bu olay aç??a ç?kmasayd?, olay?n kahraman?, bugün kö?e yazarl??? yapt??? gazeteden “i?te yanda?l?k budur, yanda? medya böyle bir ?eydir, sansürcülüktür” yaz?lar? sallayacakt?.
Yoksa yan?l?yor muyum? Belki 2001’deki o halt yenmeseydi de olay?n kahraman? “Sabah’ta sansür” mevzuundan uzak duracakt?. Gazetelerin, bu kullan?m de?eri hayli yüksek haberi dikkat çekici bir sessizlikle geçi?tirmeleri, bu ihtimali güçlendiriyor. Ne de olsa “patron a?k?na sansür” müessesesi gazete yönetimleri için kazanm?? bir hakt?r ve bir gün herkesin bu haktan yararlanmak istemeleri ihtimal dahilindedir.
Buna mukabil benzer bir ele?tiride bulunan H?ncal Uluç’un yaz?s?n?n yay?mlanmas?, Il?cak’?n yaz?s?n?n, içerdi?i “yanda?” sözcü?ü nedeniyle sansürlenmi? olabilece?ini akla getiriyor. Benim tahminim böyle; tutar ya da tutmaz hiç önemli de?il. (Bu parantez içi ilaveyi, yaz?y? gazeteye gönderdikten sonra yap?yorum: Erdal ?afak yazd?; öyleymi?.)
Benim as?l derdim, bu tats?z geli?menin sa?lad??? güncellik duygusundan hareketle, Türk medyas?n?n görüp görece?i en büyük yazar sansürünü bir defa daha dikkatlerinize sunmak... “Bir defa daha” diyorum, çünkü gazetemizin ilk aylar?nda bir vesileyle bu hikâyeyi anlatm??t?m. Fakat o zamanlar Taraf’?n sat??? 10 bin civar?ndayd?, yani 40 bine yak?n okurun bu harikulade hikâyeden haberi yok.
?lk 10 binden bu tekrar için özür dilemeyece?im, çünkü biliyorsunuz, ben tekrar?n ve haf?za tazelemenin önemine inanan bir gazeteciyim.
Patron a?k?na militan gazetecilik...
Türk bas?n? 2001 y?l?n?n haziran ay?na Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tart??malar?yla girdi. Do?an grubu gazeteleri yasan?n ç?kmas? için militanca bir çaba sürdürüyordu. Fakat o s?rada Milliyet, militanl?k yar???nda Hürriyet’e toz yutturan bir performans sergiliyordu.
Nihayet tasar?n?n TBMM’de kanunla?aca?? ya da reddedilece?i 7 haziran günü geldi çatt?. O s?ralarda yay?nda olan Medyakronik sitesi, gazetenin içinden ald??? bir istihbarat? o gün ?u ?ekilde duyurdu okurlar?na:
“Milliyet yönetimi, dün sabah saatlerinde, bugün (7 haziran) yay?mlanacak gazete için kaleme al?nan baz? yaz?lara yasak koydu?unu aç?klad?. Mehmet Y?lmaz, Sadettin Tantan lehine ve ANAP yönetimi aleyhine yaz?lar? tek tek ay?klad? ve baz? ta?ra illerine giden gazeteler öyle bas?ld?. Sabaha kar?? (bir rivayete göre RTÜK tasar?s?n?n Meclis’te kabulünden sonra) yaz?lar?n gazeteye konmas?na karar verildi. Yaz?lar? sansürlenen kö?e yazarlar? ?unlard?: Hasan Cemal, Melih A??k, Meral Tamer, Derya Sazak, Meliha Okur...”
O günlerde, kendisi de bir ANAP’l? olsa da bir gün önce istifa eden ?çi?leri Bakan? Sadettin Tantan’la genel ba?kan Mesut Y?lmaz aras?nda büyük bir husumet ve iktidar çat??mas? vard?. Milliyet’in yay?n yönetmeni, RTÜK oylamas?nda tavr? belirleyici olacak Mesut Y?lmaz’? k?zd?rmamak için gazetede böyle bir operasyona gitmi?ti.
Milliyet’in 7 Haziran 2001 tarihli nüshas? K?br?s’a ve yurtd???na böylece gitmi?, fakat ak?am saatlerinde muhtemelen meselenin ortaya ç?kma ihtimalinden duyulan korku nedeniyle “tasarruf” geri al?nm??, gazetenin yurtiçi bask?lar? “ay?ps?z” olarak gerçekle?tirilmi?ti.
O günlerde Mehmet Y?lmaz, “En güvenilir gazete, Milliyet” reklâm? için televizyon ekranlar?ndan inmiyordu... 18 haziranda da, be? yazara sansürle birlikte dü?ünüldü?ünde parodi duygusu uyand?ran ?u cümleyi sarf etmi?ti: “Seçkin yazarlar?m?z?n yorumlar?, Türkiye’nin dü?ünsel ufuklar?na bir referans olacak...”
Hadise büyüyor
Milliyet yönetimi haberi yalanlamad?, Medyakronik de konuyu kapatt?. Fakat Yeni ?afak gazetesi yazar? Taha K?vanç “Türk bas?n?nda ilk oldu?una inand???, bu nedenle epeyce tedirginlik duydu?u” meseleye el at?nca i?ler de?i?ti. Art?k, hadiseyi sessizce geçi?tirmenin imkân? kalmam??t?. Mehmet Y?lmaz, Taha K?vanç’a gönderdi?i mektupta, iddian?n “tümüyle yalan ve hayal ürünü” oldu?unu yazd?:
“Yaz?n?zda (Kulis, 21 Haziran 2001) benden bir aç?klama bekledi?inizi söylemi?siniz. Söz konusu iddia tümüyle yalan ve hayal ürünüdür. (...) Milliyet’in ne ta?ra bask?lar?nda ne de ?ehir bask?lar?nda böyle bir sansür uygulamas? yap?lmad?.”
Mehmet Y?lmaz’?n bu aç?klamas?ndan sonra Medyakronik, Milliyet’in 7 haziran tarihli say?s?n?n yurtd??? bask?s?yla yurtiçi bask?s?n? kar??la?t?rmal? olarak gösteren Milliyet kupürlerini yay?mlad?. (Yay?n yönetmeninin iddial? tekzibi, muhtemelen “Bu güne kadar kupürleri yay?mlamad?klar?na göre, ellerinde yok” dü?üncesine dayan?yordu.)
Taha K?vanç, kupürlerin yay?m?ndan sonra konuya art?k bizzat Ayd?n Do?an’?n el atmas? gerekti?ini yazd?ysa da, “patronaj”dan hiçbir ses gelmedi.
Peki, yaz?lar?na sansür uygulanan yazarlar, onlar ne yapm??t?? Aralar?nda “hay?r, benim ba??ma böyle bir i? gelmedi” diyen yoktu, hatta biri, Hasan Cemal, 12 temmuz tarihli yaz?s?n?n sonuna ekledi?i “dip not”ta olay?n aynen Medyakronik’in yazd??? gibi oldu?unu kabul ediyordu dolayl? olarak:
“Bu kö?ede, ‘Yolsuzlukla mücadelede inand?r?c? olmak’ ba?l???n? ta??yan 7 Haziran 2001 tarihli bir yaz?m yer ald?. Bu yaz?m bu kö?ede aynen yaz?ld??? gibi ç?kt?. Hiçbir de?i?ikli?e u?ramad?. Herhangi bir sansüre tâbi olmaks?z?n bütün Türkiye’de ç?kt?. Ancak, gazetemizin toplam 500 olan K?br?s bask?s?nda bu yaz?m yer almad?. Bu da gazetemizin yönetimini ilgilendiren bir konudur. Bir süredir bu yaz?mla ilgili olarak baz? çevrelerde yap?lan ‘sansür spekülasyonlar?’na son vermek için böyle bir aç?klama gere?ini duydum. HC.”
??te böyle... Yani ?öyle: Genel yay?n yönetmeni olarak birlikte çal??t???n?z çok say?da insan karar?n?z? ve uygulaman?z? biliyor ve buna ra?men siz oraya buraya ‘tümüyle yaland?r, böyle bir ?ey olmam??t?r’ diye aç?klamalar gönderiyorsunuz...
Gönderiyorsunuz ve o insanlarla her gün yüz yüze gelmeye devam ediyorsunuz... Türk bas?n? böyle bir yer i?te...
Kimbilir, belki de bu olay aç??a ç?kmasayd?, olay?n kahraman?, bugün kö?e yazarl??? yapt??? gazeteden “i?te yanda?l?k budur, yanda? medya böyle bir ?eydir, sansürcülüktür” yaz?lar? sallayacakt?.
Yoksa yan?l?yor muyum? Belki 2001’deki o halt yenmeseydi de olay?n kahraman? “Sabah’ta sansür” mevzuundan uzak duracakt?. Gazetelerin, bu kullan?m de?eri hayli yüksek haberi dikkat çekici bir sessizlikle geçi?tirmeleri, bu ihtimali güçlendiriyor. Ne de olsa “patron a?k?na sansür” müessesesi gazete yönetimleri için kazanm?? bir hakt?r ve bir gün herkesin bu haktan yararlanmak istemeleri ihtimal dahilindedir.