
Biliyorsunuz, Serdar Turgut, içinde Rojin’in ad?n?n da geçti?i bir “mizah yaz?s?” yazd?. Rojin, hakl? olarak büyük bir rahats?zl?k duydu ve yazar hakk?nda dava aç?lmas? için ?ikâyette bulundu. Serdar Turgut dün (29 ekim) bir yaz? daha yazd? ve Rojin’den özür diledi.
Bizim gazetenin NTV haberi nedeniyle geçen sal? yazd???m yaz?da, “ders ç?karmad?ktan sonra özür dilemenin bir faydas?n?n olmayaca??”n? dile getirmi?; ders ç?karman?n ve böylece hatan?n tekrar?ndan sak?nman?n yolunun da hata üzerinde dü?ünmekten geçti?ini vurgulam??t?m. Yaz?da da bunu yapmaya çal??m??t?m zaten.
Serdar Turgut’un yaz?s?nda ifade etti?i özür, “hiçbir i?e yaramayacak” o tipik özürlerden biriydi bence. Çünkü yaz?da aç?kça ?öyle diyordu: “Yazd???m yaz?da hiçbir problem yok. Sen mizah?m? anlayamad???n için k?zdan bana. Yine de üzülmene yol açt???m için özür dilerim.”
?u cümlelere bak?n:
“Birçok kad?n okuyucum benim mizah türümü çoktan anlam??t?r. Rojin’in de o kad?nlar aras?nda oldu?unu dü?ünüyordum. Çünkü konu?malar?ndan, televizyon performans?ndan onun da zeki bir kad?n oldu?unu dü?ünüyordum. Fakat olmad?. Gülüp geçecek yerde o ma?dur olmay? tercih etti.”
(...)
“Nas?l ki PKK teröristi olmayacaksam, da?a ç?kmayacaksam k?z da kaç?rmayaca??m. Bu aç?k de?il mi Allah’?n?z? severseniz yahu. Laf? ne kadar abart?l? söylersem i?in hayal kurgu oldu?u anla??l?r diye dü?ünüyorum hâlâ daha...”
Rojin’in zekâs?na “ince” göndermeler... “Ben metafor (mecaz) yapt?m, o bunu gerçekmi? gibi alg?lad?” ucuzluklar?...
Mecaz?n “ilmin elinden cehlin eline dü?tü?ünde hakikate ink?lâb edece?ini” ben de biliyorum, fakat burada böyle bir durum yok ki! Rojin, “yapt???n mecaz beni rencide etti, bunu yapamazs?n” diyor. Fakat heyhat, kar??s?nda “her ?eye hakk? olan, herkesi mizah?na malzeme yapabilece?ini dü?ünen ?ahane bir birey” oldu?unu unutuyor.
Yeni Aktüel için aylar önce yazd???m Serdar Turgut portresinin ba?l??? “Türkiye’nin en ‘?ahane birey’i” idi. A?a??da, bu portrenin tamam?na yak?n bir bölümünü dikkatinize sunuyorum.
Portreyi okuyup benim Turgut’la ilgili de?erlendirmemi ö?rendi?inizde, onun son vukuat?na neden hiç ?a??rmad???m? hemen anlayacaks?n?z... Ve ne yaz?k ki, ba?l?kta da dedi?im gibi, devam?n?n da gelece?ine hiçbir ku?kum yok.
Buyurun Serdar Turgut portresine...
“Tek referans? kendi keyif, niyet veya ç?kar? olan...”
“Kendi d???ndaki hiçbir ?eye kar?? sorumlulu?u bulunmayan, herhangi bir ‘de?er’e tâbi olmayan, tutarl? olmas? gerekmeyen, tek referans? kendi keyif, niyet veya ç?kar? olan, bunlar? da can? istedi?inde de?i?tirebilen ?ahane birey...”
Serdar Turgut’u yazmaya karar verdi?imde zihnim Medyakronik (2000-2002) y?llar?na kay?verdi... Ümit K?vanç’?n Serdar Turgut’u tan?mlad??? ?ahane bir cümle vard?, onu mutlaka bulmal?yd?m. Buldum ve Serdar Turgut’u bundan daha iyi anlatacak bir cümle kuramayaca??m? dü?ünerek bu yaz?n?n spotuna ta??maya karar verdim. (Yukar?da, ara ba?l?ktan hemen sonra okudu?unuz paragraf. –A.G.) O zamanlar Türkiye’nin ??mar?kl?k y?llar?yd? ve bu “?ahane birey”lerden çok vard? etrafta. Tan?ma bay?lm??t?m ve bak?n y?llard?r hiç ç?kmam?? akl?mdan.
Serdar Turgut, Avustralya yerlileri Aborjinlerin varl?klar?n? günümüzde de sürdürebilmelerinin s?rr?n? sökmeye çal??t??? yaz?s?nda ?öyle diyordu: “O kadar vah?i ortamda varolabilmelerinin tek yolu, sürekli daha da büyük bir çirkinli?e do?ru evrilmeleriydi. Evrile evrile öyle bir noktaya geldiler ki, ormandaki en vah?i ve ac?mas?z hayvan bile bu insanlar? gördü?ü anda onlara ac?yor ve yemekten vazgeçiyor.”
Asl?nda daha “hard” ?rkç? yaz?lar? vard?, fakat biz ona denk gelmi?tik. O s?ralar yazar bir yandan da “Öteki Türkiye” yaz?lar?n? sürdürüyor, biti?i?indeki karde?inin sefaletini görmeden ya?amaya devam eden “Beyaz Türkler”i ele?tiriyordu. Ümit zaten, bu ölçüde “serbest” tak?lmay? kendine hak gördü?ü için onu “?ahane birey”ler aras?nda saym??t?: “Tebrikler, Serdar Turgut, ‘Öteki Türkiye’ tart??mas?yla insanlara vicdan, ahlâk gibi kavramlar?n önemini hat?rlatt?n, ama hemen ard?ndan nedense bütün bunlar? ciddiye almamam?z gerekti?ini anlat?yorsun.”
Serdar Turgut, o gün bugündür tutars?zl??? ve “serbest” tak?lmay? ?iar edinmi? yaz?lar?yla kar??m?zda. Analiz yapmak için birikimi ve yetene?i var tabii... Fakat ?i?ik egolu, heyecanl? ve “ya?am tarz?”n? her ?eyin önüne koyan biri olarak yapt??? her analiz kendi korkular?n?n, iyimserliklerinin, öfkelerinin etkisi alt?nda kal?yor. Bu nedenle bir uçtan bir uca savrulan ?eyler söylüyor sürekli olarak...
Nas?l olsa sorgulayan yok...
Bu aralar, bir zamanlar “hayat tarzlar? be? duyular?yla s?n?rl?, dü?ünce aramay?n” diye hakaret etti?i insanlar? ülkenin belkemi?i sayma döneminde... Mesela geçenlerde “Cumhuriyeti ve Atatürk’ü seviyorum, var m? buna bir diyece?iniz?” ba?l?kl? kö?esinde (Ak?am, 27 Mart 2009) ?öyle yazd?:
“Biz Atatürk’ün kurdu?u modern ülkede ya?amak isteyen, düzgün çocuklar yeti?tirmekten daha büyük arzusu bulunmayan ve tercih etti?imiz hayat tarz?n? ya?arken kimsenin de tercihlerine kar??mamak gerekti?ini bilecek kadar aile terbiyesi olan insanlar?z.”
Oysa, “kimsenin tercihlerine kar??mazlar” dedi?i bu insanlar?, çok de?il 15 ay önce bak?n nas?l tarif etmi?ti (4 Ocak 2008 tarihli “Beyaz Türkler” yaz?s?ndan):
“(...) Y?llar boyunca bu insanlar be? duyular?n? tatmin etmek için doyas?ya ya?ar, dünya umurlar?nda de?ilken, ba?ka baz? insanlar ‘farkl?l?klara sayg?’ bekliyorlard?. Dü?ünmeye, soyutlama yapmaya al???k olmad?klar?ndan bu sayg?y? veremediler. Sadece ‘bugün ne yeriz, ne içeriz, kiminle yatar?z’? dü?ünmekle yetindiler.”
Al?n mesela: “Ulusalc?l?k bir hastal?kt?r” (1 Nisan 2008) yaz?s?n? yazd???nda (...) hiç kimse kalk?p, bu yaz?n?n sahibinin Ak?am gazetesinin genel yay?n yönetmeni olarak yazarlar?na “önce vatan” direktifi verdi?ini de hat?rlamak istemedi:
“‘Önce vatan’ diyen, Türkiye’nin sorunlar?na, k?rm?z? çizgilerine sahip ç?kan bir gazete yapmak istiyorum. Yak?nda gazetenin logosu de?i?ecek. ‘Önce vatan’ diyece?iz logoda. (...) Çünkü vatan?n elden gitmekte oldu?unu dü?ünüyorum.”
Biraz tutarl?l?k gözeten, biraz entelektüel vicdan? olan biri, bizzat kendisinin “hastal?k”?n mikroplar?ndan biri oldu?unu fâ? eden bu sat?rlar ortadayken, kalk?p ?unlar? nas?l yazabilir:
“Bu tarikattaki insanlar, aynen dünyan?n sonunun geldi?ine kendini inand?rarak ç?ld?ran tarikattaki insanlar gibi Türkiye’nin sonunun geldi?ine kendilerini inand?rarak ç?ld?rm??lard?r. Asl?nda ‘Ç?lg?n Türkler’ ba?lant?s? da budur.” (“Ulusalc?l?k bir hastal?kt?r”, 1 Nisan 2008.)
?unu da unutmay?n, yazar?m?z, bu sat?rlar? yazmas?ndan üç y?l evvel “?u Ç?lg?n Türkler”i gazetesinin man?etine ta??m?? ve ?öyle yazm?? biridir:
“Dünkü man?etimizde yer verdi?imiz ‘?u Ç?lg?n Türkler’ ad?ndaki kitap zor ko?ullar alt?nda özveriyle taviz vermeden mücadele edip kafas?n? dik tutmay? beceren bir ülkenin milyonlar taraf?ndan nas?l da özlendi?ini göstermektedir.” (“Bugünlerin gelece?i belliydi”, 11 A?ustos 2005.)
Yazar?m?z?n gazetecilik günahlar?
Serdar Turgut sözde renkli, haylaz, sivil bir d?? kabu?un alt?na gizlenmi? otoriter-fa?izan bir gazetecili?in temsilcisi. O kadar öyle ki, ?emdinli hadisesi bile ona göre ?öyle bir ?eydi: “Stratejik özellikleri bu ?ekilde olabilen bir bölgede ‘derin devlet’ faaliyeti olmamas? anormal olurdu, ‘derin devlet’ faaliyeti o tür bölgelerde kesilirse as?l o zaman korkmak gerekir.”
(...)
Yaln?z fikirlerde de?il, ki?ilerde de “serbest...” Bu fas?ldan Can Dündar’? Alaattin Çak?c?’ya havale etmesini; tehditler kar??s?nda çareyi yurtd???na gitmekte bulan Orhan Pamuk’un arkas?ndan teneke çalmas?n?; Medyay? ele?tirdi?i yaz?s?n? gazeteden ç?kartt?ran Ertu?rul Özkök için “hakk?d?r” diye yazd?ktan bir hafta sonra gitti?i Ak?am’da Özkök’e çakmas?n?; Ali K?rca’n?n kasetiyle ilgili olarak kaleme ald??? “performans” yaz?s?n? sayabiliriz...
Fakat bütün bunlar bir “?ahane birey”in normalleri içindedir ku?kusuz. Zaten o nedenle mazurdur. Bence o, Türkiye’nin en “?ahane birey”idir.